Çarşamba günü bu köşede yayımlanan yazımdan sonra bazı hadsizler, kendi çelişkili davranış ve söylemlerini sorgulamak yerine, iftiralarla bana saldırmayı tercih etti.

Demişler ki…

Taliban, emperyalizme karşı savaşmış; o nedenle ilericiymiş…

Taliban’ı eleştirdiğim için ben Amerikan emperyalizmini destekliyormuşum, NATO’cuymuşum, Atlantikçiymişim…

Emperyalizme karşı Kurtuluş Savaşı vermeyi Müslümanlara yasaklamayı savunmuşum…

Aydınlık gazetesinde Medyanın Halleri başlıklı yazıyı hazırlayan Beyhan Korkman, yazımdan alıntı yapıp şu notu düşmüş: 

“Gericilik ABD’nin kucağında yeşerir, büyür. En gerici örgüt PKK ve FETÖ. Gericilikle mücadele etmek isteyen önce bunlarla mücadele etsin. Bugün bunlara karşı en kararlı mücadele eden kimse en Atatürkçü odur. Laiklik de ancak bu temelde savunulduğunda anlamlıdır. Hem FETÖ, Furkan, Oktar, Yeni Asya tarikatları ile işbirliği yapan Amerikancı muhalefete ses çıkarma, hem de gelip Atatürk sömürüsünden filan bahset.” 

***

Demek ki insanlar, okudukları yazıyı hiç anlamayabiliyor; hakkında yorum yaptıkları insanları hiç tanımadan, yazılarını ve kitaplarını bilmeden ahkâm kesebiliyor…

Demek ki insanlar, en kolay ama en çirkin yolu, yani iftira atmayı tercih ediyor.

Oysa benim yazımda vurguladığım husus, Afganistan’da da gericiliğin ABD’nin kucağında büyüdüğü, Taliban’ın da ABD’nin eseri olduğu ve onun tarafından kullanıldığı gerçeği!

Beni Amerikan emperyalizmine destek olmakla itham etmek, kimsenin haddi değildir. Tek bir yazımda, tek bir satırımda böyle bir yaklaşım bulamazsınız. Ben emperyalizmin taşıdığı sömürü ruhunu reddeden ve bununla mücadele eden bir gazeteciyim.

Ne ABD’ciyim, ne NATO’cuyum ne de Rusçuyum! Tam bağımsız Türkiye idealini destekleyen, laik Türkiye Cumhuriyeti’nden yana, aydınlanma mücadelesine destek veren yurtsever bir insanım. 

Yazımın bütününü yayımlamadan, anlattıklarımın tümüne yer vermeden kısa bir alıntı yapıp, ardından beni sanki mücadele ettiklerimle işbirliği içindeymişim gibi göstermek, sanki emperyalizmi desteklemişim gibi yansıtmak, son derece kötü niyetli bir davranıştır. 

Yıllardır FETÖ, PKK ve tarikatlara karşı yazan benim. Hiçbirinin lideriyle yan yana durduğum tek bir kare fotoğrafım yok; yan yana durmayı bırakın, aynı ortamda bile bulunmadım. 

Ana muhalefet başta olmak üzere siyasi partileri birçok konuda, en çok da laiklik ve NATO’culuk konusundaki yaklaşımları nedeniyle eleştiren yazarlardan biriyim. Önce araştırma yapın, sonra kaleminizi oynatın. Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmayın! 

***

Cumhuriyet Devrimi’nin antiemperyalizm niteliği ile birlikte tam bağımsızlık ve laiklik ilkelerine aynı anda sahip çıkılmasını savunuyorum. Amerika’nın Pakistan aracılığı ile büyütüp palazlandırdığı Taliban gibi kafa kesen cihatçılara “ilerici” demeyi, ne aklım kabul eder ne de midem kaldırır. 

Taliban ABD, Pakistan ve Suudilerin ortak projesi olan Mücahit hareketinin devamıdır. Son 40 yıldır istihbarat ve finans sağlama başta olmak üzere çeşitli yollarla ABD ve müttefikleri tarafından kollanarak emperyalizmin hizmetinde tutulmuş şeriatçı bir örgüttür. 

Burada da tekrarlıyorum: Kendi halkına zulmeden köktendinci Taliban’ı antiemperyalist bir mücadele vermiş gibi gösterip alkışlayanlar, bunu kendi adına yapsın, Atatürk’ü buna alet edip sömürmesin. 

12 Eylülcüler gibi yaptıkları pislikleri Atatürk fotoğrafının ardına süpürüp kendini aklamaya çalışanlardan çok çekti bu ülke. İndirin maskenizi, gerçek yüzünüzle çıkın ortaya. 

Aslında meseleyi netleştirmek için bir çakışmaya da işaret etmek gerekiyor: Taliban’ı alkışlayanlar, halkı 20 yıldır sömüren ABD ve BOP destekli AKP’yi de “artık Amerika’ya kafa tuttuğu” yalanını yayarak alkışlıyor. Başka söze gerek yok!